top of page

Mikoriza Mantarları Hakkında Kısa Bilgi

Myco: mantar,  rhizal: köklerle ilgili demektir.

Matsutake, boletus ve chandterelles mantarları bu gruptandır.

Ortak yaşadığı bitkinin köklerinin çevresine sarılan miselleri olan mikorizamantarları ektomikoriza olarak bilinir.

 

Bitkinin köklerinin ulaşabileceğinden çok daha geniş bir alana ulaşabildiği için bitkiye su(nem) ve besin getirmesi bu harika işbirliği sayesindedir. Topraktaki maddeleri ayrıştırırken bitkiye sağladığı besin, azot bileşikleri ve fosfor, bakır ve çinko gibi esas elementler, bitkinin kendi başına bulabileceğinden çok daha fazlasıdır.

 

David Perry (1994) mikorizal mantarın yüzey alanının, dolayısıyla besin absorbe etme kapasitesinin, bir ormandaki yaprakların yüzey alanının 10 ila 100 katı olduğunu belirtmiştir. Sonuç olarak böyle bir ortaklık sayesinde büyüme hızlandığı gibi, mikorizal mantar ile yaşayan bitkilerin hastalıklara direnci mantarsız yaşayanlara göre çok daha yüksektir. Doğaldır olarak mantar da bu ilişkiden kazançlı çıkar ve bitki kökünden aldığı şekeri mannitol, arabitol ve eryhritollere çevirerek kendisine yaşaması için gerekli enerjiyi sağlar. 

 

Bir araştırmada, araştırmacılar 3 ağacın arasındaki misel yapısında oluşan besin akışını incelemişler. Bu ağaçlardan göknar ve huş aynı ektomikorizal mantarlailişki içindeyken,sedir ağacının endomikorizal mantar ilebirlikte olduğu belirlenmiş. Sonra araştırmacılar göknarın etrafını güneş görmesini bir miktar kısıtlayacak şekilde kapatarak fotosentez kapasitesini oldukça düşürmüşler. Bunun üzerine mikorizal mantar üzerinden huş ağacının köklerinden göknarın köklerine doğru şeker akışı gözlenmiş. Akan şeker miktarının da ağacın güneş görmesi engellenip fotosentez yapması kısıtlanan bölgesiyle orantılı olduğu gözlemlenmiş. (Simardet. Al.1997)

 

Bu durum, güneş ışığının giremeyeceği kadar sıkı bitki örtüsüyle kaplı yaşlı ormanlarda küçük fidanların nasıl olup da büyüyebildiğini de açıklıyor. Mantarlar, miselleri üzerinden büyük ağaçlardan küçük ağaçlara besin taşıyorlar ve kendileri güneş görecek boya gelinceye kadar desteğe devam ediyorlar.

Tıpkı biz insanların da okuma imkanı olmayan çocuklara kendi başlarına ayakta durabilecekleri zamana kadar eğitim desteği vermemiz gerektiği gibi. Mikorizal mantarların içine girip etkileşim kurduğu bitkilerin mikorizosferi, mikorizal mantar ile iletişime girmemiş bitkilere göre farklılık gösterir. Mikorizal bitkilerin mikorizosferindeki bakteri nüfusu fazladır. Ayrıca bu mantarların toprakta yayılan hiflerinin salgıladıkları organik maddeler diğer toprak mikroorganizmaları için besin oluşturur.Mikorizal hiflerin toprak mikroorganizmaları ile olan bu ilişkisi sonucu oluşan yapışkan maddeler toprak parçacıklarını bir arada tutarak toprak yapısını iyileştirir, dolaylı olarak toprak mikroorganizmaları için uygun    bir ortam oluşur. Topraktaki toplam bakteri, N bağlayan bakteri ve P çözen bakteri ve aktinomiset popülasyonunu olumlu yönde etkiler (Fitter ve Garbaye,1994 ;Andrade, 1998).

Mantarlar çok genişbir konuyu kapsıyor. Ekosistemin işleyişini biraz daha anlamak istiyorsak, mantarlar hakkında daha fazlasını öğrenmemiz gerekiyor. Biz insanlardan, ya da genel tanımıyla memelilerden çok önce varlardı, muhtemelen biz kendimizi savaşlarla yok ettikten sonra da var olmaya devam edecekler. Çünkü 250 Milyon yıl önce, bir meteorun çarpmasıyla oluşup dünyadaki canlı türlerinin %90’ını haritadan sildiği düşünülen büyük yok oluştan ve daha sonra dinozorlar çağının sonunu getiren 65 Milyon yıl önceki ikinci büyük yok oluştan bir şekilde sağ çıkmayı başardılar.

 

Bugün elimizde örneği bulunan en eski mantar; Cretaceus döneminde bir amber akıntısının içinde kaldığı için günümüze ulaşabilmiş ve 92-94 milyon yıl öncesine tarihlenen bir mantar.    

Mantarlar oluşturdukları besin ağı ile ekosistemin seyrini yönetiyorlar. Diğer bir deyişle doğada bitkilerin haberleşme ve besin lojistiği adeta mantarlar tarafından yönetiliyor.

bottom of page